-
1 كليل
كَلِيل1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. takatsizAnlamı: takati kalmamaış4. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız5. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz6. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız7. bitapAnlamı: bitkin, yorgun8. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan9. dirençsizAnlamı: direnci olmayan10. kudretsizAnlamı: gücü olmayan11. kuvvetsizAnlamı: gücü, kuvveti olmayan12. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin13. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz14. kütAnlamı: keskin olmayan15. pimpirikAnlamı: yaşlı, güçsüz16. sağlıksızAnlamı: sağlık durumu bozuk17. bitik18. sakat19. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif20. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin21. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska22. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif23. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan -
2 واهن
واهِن1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız4. takatsizAnlamı: takati kalmamaış5. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız6. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz7. nane mollaAnlamı: güçsüz, dayanıksız (kimse)8. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz9. süzgünAnlamı: biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş10. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan11. kudretsizAnlamı: gücü olmayan12. dirençsizAnlamı: direnci olmayan13. kuvvetsizAnlamı: gücü, kuvveti olmayan14. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz15. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif16. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin17. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska18. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
3 مستضعف
مُسْتَضْعَف1. zayıf2. takatsizAnlamı: takati kalmamaış3. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız4. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz5. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız6. dirençsizAnlamı: direnci olmayan7. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan8. kudretsizAnlamı: gücü olmayan9. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz10. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin11. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz12. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska13. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin14. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
4 ضعيف
ضَعِيف1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. nane mollaAnlamı: güçsüz, dayanıksız (kimse)4. takatsizAnlamı: takati kalmamaış5. nahifAnlamı: zayıf, çelimsiz6. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız7. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz8. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan9. kuvvetsizAnlamı: gücü, kuvveti olmayan10. kudretsizAnlamı: gücü olmayan11. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin12. ölükAnlamı: canlılığı azalmış, halsiz13. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz14. tırılAnlamı: çıplak ve zayıf15. pimpirikAnlamı: yaşlı, güçsüz16. sağlıksızAnlamı: sağlık durumu bozuk17. sakat18. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif19. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin20. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif21. dayanıksızAnlamı: dayanmayan, sağlam olmayan, güçsüz -
5 عاجز
عَاجِز1. marizAnlamı: hastalıklı2. zayıf3. kaknemAnlamı: kuru, sıska4. kocaAnlamı: yaşlı, ihtiyar5. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız6. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz7. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan8. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz9. kudretsizAnlamı: gücü olmayan10. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin11. geçkinAnlamı: ihtiyarlamaya yüz tutmuş, geçmiş12. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz13. kartaloşAnlamı: kartlaşmış, yaşı geçkin14. sağlıksızAnlamı: sağlık durumu bozuk15. sakat16. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin17. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
6 ممنون
مَمْنُون1. zayıf2. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız3. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız4. takatsizAnlamı: takati kalmamaış5. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz6. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz7. kudretsizAnlamı: gücü olmayan8. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan9. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz10. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif11. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin12. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
7 خريع
خَرِيع1. zayıf2. mecalsizAnlamı: dermansız, takatsız3. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz4. yalın katAnlamı: zayıf, sağlam olmayan5. zebunAnlamı: güçsüz, zayıf, âciz6. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin7. gevrekAnlamı: kolayca kırılıp ufalanan8. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz9. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin10. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
8 ضامر
ضامِر1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız4. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin5. inceAnlamı: kalınlığı az olan6. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz7. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız8. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
9 عجيف
عَجِيف1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. bitapAnlamı: bitkin, yorgun4. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz5. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin6. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz7. bitik8. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız9. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin10. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska11. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan12. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
10 معروق
مَعْرُوق1. zayıf2. bitapAnlamı: bitkin, yorgun3. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin4. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz5. sağlıksızAnlamı: sağlık durumu bozuk6. bitik7. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız8. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin9. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif10. bitkinAnlamı: gücü tükenmiş olan -
11 ناحل
ناحِل1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. hâlsizAnlamı: gücü olmayan, takatsız4. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz5. inceAnlamı: kalınlığı az olan6. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska7. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin8. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
12 نحيف
نَحِيف1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. nahifAnlamı: zayıf, çelimsiz4. âcizAnlamı: gücü bir işe yetmez olan, güçsüz5. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin6. inceAnlamı: kalınlığı az olan7. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz8. kılcalAnlamı: kıl gibi olan, çok ince9. pimpirikAnlamı: yaşlı, güçsüz10. sağlıksızAnlamı: sağlık durumu bozuk11. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif12. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız13. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin14. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
13 ضاو
ضاوٍ1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin4. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz5. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız6. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin7. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
14 ضمر
Iضَمَرَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramakIIضَمُرَ1. körelmeAnlamı: körelmek işi2. körelmekAnlamı: dumura uğramakضَمْر1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. dermansızAnlamı: gücü kalmamaış, bitkin4. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz5. inceAnlamı: kalınlığı az olan6. zayıfAnlamı: (insan, hayvan için) eti, yağı az olan, cılız7. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska8. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin9. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahifIVضَمَّرَkörelmeAnlamı: körelmek işi -
15 مهزول
مَهْزُول1. zayıf2. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz3. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin4. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
16 نحيل
نَحِيل1. zayıf2. kaknemAnlamı: kuru, sıska3. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz4. inceAnlamı: kalınlığı az olan5. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif6. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska7. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
17 هبيط
هَبِيط1. zayıf2. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz3. argınAnlamı: yorgun, zayıf, bitkin4. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif -
18 هزيل
هَزِيل1. zayıf2. güçsüzAnlamı: gücü olmayan, âciz3. inceAnlamı: kalınlığı az olan4. sıskaAnlamı: çok zayıf ve kuru, kaknem, arık5. çelimsizAnlamı: güçsüz, nahif6. arıkAnlamı: zayıf, cılız, kuru, sıska7. cılızAnlamı: çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
См. также в других словарях:
zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… … Çağatay Osmanlı Sözlük